Yalın üretim, 1950’li yıllarda hayata geçmeye başladığında, daha kaliteli ürünü daha az maliyetle en kısa sürede müşterisine ulaştırmayı hedefliyordu. Sürekli gelişimde atılan her adım, üreticileri rakiplerine nazaran bir adım daha öne çıkarıyordu.
Yalın üretimin 14 ilkesi, israfları ortadan kaldırarak bir düşünme biçimi, metodoloji ve en uygulanabilir araçlarıyla akışı iyileştirmek ve iş süreçlerini standartlaştırmak için kullanılmaya başlandı. Rekabete yeni bir renk katan yalın üretim, yalın prensiplerinin devreye girmesiyle tedarikçilerine kadar ulaştı ve dev bir değer kümelenmesine dönüştü.
5S ile düzenli depo ve işletme alanları oluşturmak, VSM ile her noktada değerin akış şemalarını çizmek, görsel fabrika ile tüm prosesleri görülebilir ve takip edilebilir hale getirmek, SOT ile standart hale getirilen prosesler, yerinde kalite ile bir seferde en iyi kalite değerine ulaşmak, SMED ile tip değişimlerini tekli dakikalara indirmek, TPM ile önleyici ve otonom bakımın kurulmasıyla arızalara elveda demek, hat yönetimi ile çalışanların kendilerini geliştirmelerine imkân tanımak, Kaizen ve Kaikaku ile sürekli gelişimin önünü açmak… Giderek hızlanmak… Bisiklete binmeyi öğrenmek gibi, bir zaman sonra tüm araçları alışkanlıklarımız kümesinin içerisinde görmek.
Hiçbir kazanın yaşanmadığı ortamlar geliştirmek, kaliteli olmak, hızlı olmak ve israflardan arındırılmış, daha az maliyetli prosesler geliştirmek için defalarca önce değeri tanımladık, ardından değer akışını oluşturduk. Sürekli akışı ve çekme sistemini monte ederek mükemmeliyet yolculuğuna çıktık. Görmeyi öğrendik ve öğrendiklerimizi yönettik.
Skorkartlarımızda yeşile dönen her bir değerde morallendik, kızardıklarımızda yeni Kaizen ekipleri kurduk. Gemba ile tanıştık ve çalıştığımız ortamı yaşam alanı ilan ettik. Her sunumdan sonra alkışlandık ya da alkışlayarak daha da sosyalleştik. Kimi zaman bir yalın aracı ekibini yönettik, kimi zaman ise ekip üyesi olarak takım çalışmalarına katıldık. Skorkart toplantılarında hata yapanları dinlemeyi ve hatasının farkında olanları alkışlamayı, tebrik etmeyi öğrendik. Odalarımıza ve işletmelerimize “hata yapmayı seviyoruz çünkü sürekli deniyoruz” yazıları astık. Bilgi kelimesinin, on yüz milyon kere yapmak ile beraber olduğunda yapabilmek fiiline dönüştüğünü öğrendik. Yapmalıydık çünkü rekabet, kaliteli üretmek, hızlı teslimat sürelerine ulaşmak ve proses maliyetlerini düşürmekten geçiyordu.
Yalın üretimin 14 ilkesinin şimdi daha rekabetçi ve bir o kadar da olmazsa olmaz bir hedefi var: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK.
Bilim insanlarının görüşlerine göre, Venüs gezegeni geçmişte muhtemelen Dünya’ya yakın bir iklime sahipti ve günümüz dünyasına benzer bir yüzey sıcaklığı bulunuyordu. Muhtemeldir ki yağmurları ve okyanusları da vardı, hatta yüzeyinde bir zamanlar yaşamın olması da mümkün olarak öngörülüyor. Ancak iklim değişiklikleri ve artan sera gazı etkisi ile beraber günümüzde gezegenin sıcaklığı 460 °C’dir. Atmosferinin büyük kısmını CO2 oluşturmaktadır. Battaniye etkisi yapan sera gazları su döngüsünü tamamen bitirmiştir. Okyanuslar yerine alev dağları bulunmaktadır.
Yalın üretimin, tüm süreçlerdeki israfı ortadan kaldıran düşünce biçimi, sürdürülebilirliğin temel taşlarını oluşturmaktadır. Sürdürülebilirliğin sosyal, çevresel ve ekonomik kümelerinin kesişim noktaları, yalın ilkelerinin yeni hedeflerini belirlemeye başlamıştır. Rekabetin yeni ismi daha sürdürülebilir işletmeler, daha sürdürülebilir prosesler ve tasarımlardır. Sürdürülebilirlik ile işletmeler daha rekabetçi bir yapıya bürünecek ve olası krizlere karşı daha dayanıklı hale geleceklerdir.
Artan dünya nüfusunun getirdiği küresel rekabet ve hızla azalan dünya kaynakları, bizlere yalın üretim felsefesi için bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmaların aslında birer hazırlık olduğunu, asıl şimdi yaşadığımız tüm alanlarda sürdürülebilirlik için daha çok çaba göstermemiz gerektiğini göstermektedir. Artık boşa harcayacağımız 1 cm³ alanımız, 1 watt enerjimiz, 1 m³ suyumuz, 1 adam saatlik işimiz kalmamış durumdadır. Dünya nüfusu olarak 6 ayda o yılki tüm dünya kaynağı istihkakımızı tüketiyoruz. Daha da kötüsü, kaynağımızı azaltırken atmosferimizi de sera gazları ile dolduruyoruz. Venüs olmamak için…
Harekete geçelim… Şimdi… Hep beraber…
Başarabiliriz….